Bu günlere nasıl geldiniz?
-1985 yılında Bartın’da doğdum. İlk ve orta okul öğrenimini yaşadığım şehirde tamamladım. İlkokul yıllarında müziğe karşı ilgim ve merakım vardı. Okul müsamerelerinde her zaman en önde oldum. Öğretmenlerim de sesimi beğendikleri için hep beni seçer, etkinliklerde beni öne sürerlerdi. Ardından müziği daha çok sevmeye başladım. Okulu bitirdikten sonra bunu ilerletebilmek daha profesyonel manada yapabilmek adına İstanbul’a taşınmaya karar verdim. 2002 yılında İstanbul’a geldiğimde farklı farklı işlerde çalışmaya başladım. Bu çalışmalarım esnasında profesyonel manada müziği acaba nasıl yapabilirim diye düşünmeye başlamıştım.
Müziğe ilk adımı ne zaman attınız?
-Bir yıl gibi bir süre araştırma yaptıktan sonra bir gazetede Şahin Özer müzik eğitim merkezinin bir ses yarışması mülakatını gördüm ve katılmaya karar verdim. O gün benim için aslında büyük bir maceraydı. Hem bir sevinç hem de korku vardı. Çünkü eleme için gittiğimde herkesin elinde notalar, solfe kağıtları, enstrümanlar vardı. Bu beni bayağı korkutmuştu. Aslında o gün geri dönmek istemiştim ama sonradan cesaretimi toparlayıp elemeye katıldım. Elemeden sonra iki hafta gibi bir süre içerisinde cevap geldi ve güzel bir derece aldığımı öğrendim. Bu sonuç beni çok mutlu etmişti. Sonra solfej, diksiyon, nazariyat ve Türk müziği eğitimleri almaya başladım. Bu da benim müzik hayatına tam manasıyla ve eğitimli bir şekilde başlamamın yolunu açtı.
Gelişen bu süreçte ne gibi çalışmalar yaptınız?
-Müzik eğitimlerinin ardından küçük çaplı da olsa düğün salonlarında çalışmaya başladım, fakat benim hedefim düğün salonları olmadığı için kendimi daha ulusal statüye taşımak adına farklı girişimlerde bulundum ve farklı yerlerde konserler vermeye başladım. Müzik hayatımın içerisinde benim en büyük destekçim her zaman ailem olmuştu. Onların hem maddi hem manevi desteklerini her zaman hissetmiştim. 2017 yılına geldiğimizde Radyo programcılığı eğitimlerinin ardından kendim dijital platform radyo kurarak radyoculuk hayatına geçiş yaptım. Radyoculuk yaptığım süre içerisinde hem Radyo yayıncısı eğitimi vererek hem de ‘Dijital Radyo Yayıncıları Eğitim Derneği’ni kurdum. Ardından işlerimin de fazlalığı sebebiyle hem radyoyu bıraktım hem de Dijital Radyo Yayıncıları Eğitim Derneği’ndeki başkanlık görevimden istifa ettim. Bu süreç içerisinde birçok konser düzenledim. 2019 yılına geldiğimizde albüm çıkarmaya karar verdim. İlk resmi çalışmamız ‘Çayır Çimen Geze Geze’ ile oldu. Ardından bir Karadeniz şarkısı olan “Karlı midur Dağların.” Oldu. Sonrasında bir Azeri şarkı olan “Aman Avcı’yı” seslendirdim. Son olarak sözleri Yusuf Hayaloğlu’na ait olan ‘Nankör Kedi’ eserini seslendirdim ve bunu iki versiyonda yayınladık.
Yeni çalışmalarınız var mı?
-Yakın tarihte sözleri Yücel Arzen’e ait olan ‘Ahlear’ şarkısını bitirerek dinleyicilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz. Konserler konusunda birçok ilde, İstanbul’un birçok ilçesinde olmak üzere konserler düzenledim. Tuzla Belediyesi’nde bir konser yapma fırsatımız olmadı. Tabii bu bizim için de Tuzla Belediyesi içinde üzücü bir durum aslında. Yeni sezon için de yeni şarkılar ve yeni konserler planlıyoruz.
Güzel bir sohbetti. Şahsım ve gazetemiz adına başarılarınızın devamını diliyoruz.
Elif BEYDOĞAN – Anadolu Yakası Haber