

- Sadaka ve İçindeki Manalar Neden Önemli?
- "Unutmayalım… Kalpten verilen sadaka türlü belaları def eder…"
İki cihan serveri efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s. a. v) ne güzel özetlemiş. Kısa ve öz ama içi çok şeyi ifade eden adeta hergün uygulamamız gereken bir hadis-i şerif.
Sadaka az çok demeden elimizden, gönlümüzden güzel niyetler ile verdiğimiz bir nevi Koruma kalkanı. Sadaka vermek tabi ki imkân dahilinde maddi olarak verdiğimiz bir meblağ, fakat sadaka sadece maddeden ibaret değildir. Efendimiz yaşam rehberimiz gülmeyi, selam vermeyi, bir mümin kardeşinin işini kolaylaştırmayı, destek olmayı, bir taşı bile engel oluyorsa yerden kaldırmayı, bir çöpü atmayı bile en küçük sadaka olarak saymış. Yaşam döngüsü içinde hayat bulan her canlıya hizmet etmek bile bir sadaka...
Bir ağaca su vermek, kuşlara, kediye, köpeğe sokakta olan yaratılmış canlara su vermek, mama koymak, korumak. Ve tabi ki insana insanlığa hizmet etmek ve güzel olan iyiliğe dair ne varsa samimiyetle karşılık beklemeden sadece "Allah cc. rızasını kazanmak" İçin ve o an her ne sıkıntımız var ise içimizden niyet alarak yaptığımız her hayırlı işimiz de bir sadaka...Bizim hayatımızı da farkında olmadan kolaylaştıracak. Ve üzerimizden bir sıkıntıyı, musibeti, kazayı, belayı giderecek ve öylede oluyor.
Halbuki bahsettiğim her şey sadece düşünürken, okurken, yazarken bile insanın içini huzurla dolduruyor. Sıcacık bir his oluşturuyor ki insan bunları uygulayınca kim bilir kendi içinde, kendi hayatında nasıl mükafat kazanır. Allah cc. Hiçbir iyiliği karşılıksız bırakmaz yeter ki hayrını ondan bekleyelim.
Bu akşam kızımla yürüyüş yapmak için dışarı çıktım. Evimin hemen yakınında caddede kaldırımdan yürürken birkaç adım atar atmaz bir otobüs motosikletli bir kuryeye çarptı. Hemen arkamızda saniye ile kurtulduk biz, belki kurye bize çarpabilirdi...az önce olduğumuz yere düştü genç.
Ben tabi panik oldum hemen (yapım gereği) ama Annelik iç güdüsü ile gencin dağılan eşyalarını toparladım, su buldum verdim genç olayın şokunu atlatana kadar ilgilendim. Hamdolsun hiç bir şey olmamıştı, iyiydi. Otobüsün şoförü, etraftaki kuryeler hemen yanına geldiler, ilgilendiler. Gencin iyi olduğundan emin olduktan sonra herkes dağıldı. O zaten olayın şoku ile "Ben iyiyim, bir şeyim yok" diye bir yandan da etrafındaki insanları telkin ediyordu.
Genç olmasına rağmen soğukkanlı oluşu ve hala işini önemseyip kuryesinin içindeki malzemeleri alıp işine devam etmesi, olgunluğu genç olmasına rağmen etkiledim, gurur duydum.
Annelik gerçekten çok farklı, oradan bakıp geçebilirdim ama insani düşüncemden önce Anneliğim devreye girdi onun yanına koşup "Bir şey oldu mu? İyi misin? " diye sorarken nefesimi tutuğumu hissettim. Kalp atışım hızlandı. Neticede o genç de bir Annenin kuzusuydu... Sadece o an empati duygumun devreye girmesi bile beni fazlasıyla etkiledi. Ne yapayım bende böyleyim…
Ve bu halimi seviyorum. Üstelik soğukkanlı biri hiç değilken... Genç kurye kendini toparladı ve siparişlerini yetiştirmek için yoluna devam etti.
Sonra ne mi oldu...
Biz de yolumuza devam ettik ve küçük kızım, akıllı afacanım bana dedi ki!...
“Anne bir şeyi fark ettin mi? Biz abi kaza yapmadan önce oradan geçtik ve saniye ile kurtardık. Motosiklet bize çarpabilirdi…”
Evet gerçekten saniyelik bir süreçti. Biz gerçekten bir kaza atlattık ve ben o an, o telaş ile bunu hiç düşünmemiştim bile, o araç kızıma da bana da çarpabilirdi ve belki de durum daha farklı bir hal alırdı...
Ne kadar şükretsem, hamd etsem eksik kalır merhameti sonsuz Rabbime... Kızımın sözlerinden sonra aklıma tek gelen şey sizlere yemin ederim ki ‘SADAKANIN’ kalkan oluşuydu.
"VERDİĞİMİZ BİR SADAKA, BELKİDE YAPTIĞIMIZ BİR İYİLİK KORUDU BİZİ" dedim kızıma...
İşte bu düşünce bana şok etkisi yaptı. O an yaşadığım her şeyden önce bu duygu beni etkiledi. ALLAHIM CC. SEN NE BÜYÜKSÜN, NE GÜZELSİN RABBİM... SENİN KATINDA HİÇBİR İYİLİK KARŞILIKSIZ DEĞİL...
Eve girer girmez hem bizim için, hem de o genç için niyet alarak doğruca sadaka kumbarama koştum...
Değerli Canlar, dostlarım inanın ki "Sadaka vermek"(bu parantezin içini iyiliğe dair niyet ederek yaptığınız her hayırlı ve güzel iş, içini sizler doldurun parantezin) ama küçük dahi olsa paranızdan niyet alarak her ne sıkıntınız var ise, ya da şükür için niyetinizi alarak verin, niyetinizi de böyle yapın.
Bir kumbaranız, kavanozunuz sadaka niyeti ile evinizde olsun. Küçük dediğimiz meblağ birikince bir gönlü muhakkak yapıyor. Bize küçük belki ama Rabbimizin nazarında çok değerli...
Ve iyilik adına hayırda yarışan o kadar güzel ve kocaman yürekli insanlar var ki bu hayatta yaptıkları ile örnek şahsiyetler... Ve bir elin verdiğini diğer elinden gizleyen, yaptığını sadece Allah cc. için yapan, gerçekten iyiliğin hakkını layıkıyla veren çok güzel insanlar var. Gıpta ettiğim, örnek aldığım ve onlar gibi olmak istediğim güzel insanlar... Bir gönüle dokunmak, o yaraya melhem olup birlikte sarmak, dağılanı toparlamak, farkında olmak, kol kanat olmak işte bu zor olanı kolaylaştıran insanlardan olmak var ya işte bu çok muazzam bir duygu ve erdem.
Çünkü gözünü para hırsı bürümüş, kendinden başka kimseyi düşünmeyen, verirken eli titreyip, egosunu şişiren hayatı boyunca kendinden başka kimseye hayrı dokunmayan, "Veren el olmanın" ne demek olduğunu bilmeyen, verirken de sağır sultana dahi duyuran, halbuki dillenince yaptığının bir anlamı kalmadığını bile bilmeyen İnsancıklar için çok zor olan bir his ve duygu... Nasipsizliğin farklı bir türü çünkü İYİLİK VE HAYIR İÇİN YARIŞMAKTA BİR NASİP işidir. Ne mutlu hakkını veren güzel insanlara...
Evet sözün özü yaptığımız hiçbir iyilik karşılıksız değil. Sadaka bizim iyiliğimizi ve hayrımızı barındırır her zaman, çünkü niyetimiz ve amacımız sadece Allah cc.’nin rızasını kazanmak. Onun gönlünü hoşnut için kulluğumuza yakışanı yapmak. İnsan olmamızın, yaratılış gayemizin farkında olarak yaşamak. Hayatta tesadüf diye bir şey yok. Tevafuk var ve o tevafuk olan şeylerin içinde yaşanılan hayırlar sizin sadakalarınız, iyi niyetleriniz olarak karşınıza çıkıyor ve inanın ki o an size kendini hatırlatıyor. Bu konu aslında benim için o kadar derin ki çünkü samimiyetle yaptığım herşeyin yararıma olacak şekilde karşılığını Rabbimden gördüm. Bu teslimiyetin inançın kalbinizi Rabbinize açmanın çok başka bir yönü...
Diliyor ve ümit ediyorum ki Rabbim hepimizin kalbini iyiliğe, hayra yarışıp koşanlardan eylesin. Sadakalarını, hayırlarını hakkıyla verenlerden etsin. Yaptığımız her iyilik kat kat karşımıza hayırla gelsin. Sadakalarımız sıkıntılarımızı, hastalıklarımızı, kaza, bela her ne musibet ve hayırsız olacak işimiz var ise bizlerin ve bütün ümmetin üzerinden kaldırsın Rabbim. Amin… Ecmain...
Gönlümüzden kalem olmadan yazıya dökülen kelâmımız da sadaka ve iyilik adına oldu... Hasbihâlimiz karşılıklı olarak gönlümüze dokunmuştur dilerim... Söyleyen değil, söyletenin sevgisi ve muhabbetine mazhar olalım vesselam... Allah'a emanet olun... Kalın sağlıcakla…
