İşgal altındaki bir ülkenin küllerinden doğuşu öyle kolay olmadı. İstanbul’dan ayrılan Mustafa Kemal 16 Mayıs 1919 günü Bandırma Vapuru ile Anadolu’ya geçip 19 Mayıs’ta Samsun’da kurtuluş mücadelesinin ateşini yaktı. Samsun, Havza, Amasya, Sivas ve Erzurum Kongrelerinde Vatanın bütünlüğü ve Bağımsızlığı üzerine alınan kararların kabulü Dünya’ya duyuruldu. Sıra bu karaların mecliste konuşulmasına gelmişti.
18 Mart 1920’de kapanan Meclisi Mebbusan bu kez 18 Mart 1920’de Mustafa Kemal’in yayınladığı bildiri ile 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanacağı duyurulmuştu. Anadolu’nun bağımsızlığının ilk adımı atılmıştı. Ulusal egemenliği temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı 23 Nisan 1920 günü artık yeni bir yönetimin örgütlü başlangıcıydı.
1.TBMM’nin aldığı kararlar Türk Devlet ve Hükümetine yön vermiştir. Tür Milletinin geleceğini hiçbir keyfiliğe meydan vermeden ve hiçbir maceraya meydan vermeden yürütmüş ve mücadelenin yasal zemin üzerinde olmasını sağlamıştır. Meclisin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan Millî Bayramı ve 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılması 1 Kasım olarak kabul edilmiş sonra 1935'te 23 Nisan Millî Bayramı'yla birleştirilen Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile Çocuk Esirgeme Kurumu (Himaye-i Etfal) 1927'de ilan ettiği ve ilki Atatürk'ün himayesinde düzenlenen 23 Nisan Bayramı'nın birleşmesi ile oluşmuştur.
Egemenliğin padişah idaresinden halkın iradesine geçişin kutlanması savaş sırasında yetim ve öksüz kalan çocukların bir bahar şenliği ortamında kutlamaları düşünülmüştür.
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu, UNESCO’nun 1979 yılını Uluslararası Çocuk Yılı olarak duyurmasından sonra TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ni başlattı.
Genç Türkiye’nin geleceği çocuklara ve gençlere emanettir. İyi yetişmiş gençler ve çocuklar ülkemizin emin adımlarla ilerlemesinin teminatıdır.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, gelecek nesillere verdiği önemi şu sözleriyle ifade etmiştir; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir. Çocuklarımızın gelecek umutları, ülkemizin aydınlık yıllarının da işaretidir. Bu ışık hiç bir zaman sönmesin. Çocuklarımızın ve gençlerimizin ellerinde Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşasın.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız kutlu olsun.