BIST 100
10.962,02 0,30%
DOLAR
40,9084 0,04%
EURO
47,6286 -0,07%
GRAM ALTIN
4.365,22 -0,47%
FAİZ
39,96 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
48,96 -0,46%
BITCOIN
113.520,00 -0,03%
GBP/TRY
55,1528 -0,12%
EUR/USD
1,1634 -0,11%
BRENT
66,00 0,32%
ÇEYREK ALTIN
7.137,14 -0,47%
İstanbul Parçalı Az Bulutlu
İstanbul hava durumu
23 °
  • ANASAYFA
  • GENEL
  • AVUKAT ÖZLEM YILDIZ: “SUÇ GÖLGESİNDE BAĞIMLILIK…”

AVUKAT ÖZLEM YILDIZ: “SUÇ GÖLGESİNDE BAĞIMLILIK…”

AVUKAT ÖZLEM YILDIZ
  • Bağımlılık Dünya Sağlık Örgütünce biyolojik, psikolojik ve sosyal bir rahatsızlık olarak tanımlanır.

Sağlıklı olmak yalnızca hastalık veya engelliliğin olmaması durumu değil bireylerin fiziksel, psikolojik ve sosyal yönden tam bir iyilik hâli içerisinde olmasıdır. Bağımlılıkta kullanımın artması kişinin ruh ve beden dünyasını etkileyerek sosyal hayatına da sirayet eden bir beyin hastalığı halini alır. Bağımlılıkta kişilerin maddelere karşı eşikleri farklı olup, kişinin ne kullandığına, kullanım nisabına ve süresine ve şekline göre değişiklik gösteren stres ve risk barındıran kişilik özelliklerinde değişikliğe mahal veren bir süreç hasıl olur.

Bağımlılıklar kişinin karakter özelliklerine bağlıdır. Yapılan çalışmalarda görülmüştür ki dürtüsel, strese ve risk almaya yatkın kişilerde daha çok bağımlılıklara rastlanılmıştır. En çok karşılaşılan “bir kereden bir şey olmaz“ yanılsaması ile toplumda kabul görme dürtüleri kişileri bağımlılık sarmalına itebilmektedir. Duygularını kontrol edemeyen kişilerde korku ve merak duygusunun da baskınlığı ile bu bağımlılık döngüsü başlamış olmaktadır. Psikolojik eşiklerin var olduğu bu yapıda bir kere kullanımının ardına tekrar denemeleri çok daha kolay olabilmektedir.

Merak, akran zorbalığı ve toplumda kabul görme baskıları sonucu “bir kereden bir şey olmaz” düşüncesi ile başlayan madde kullanımı, sonrasında “bir daha asla”,ben bağımlı olmam”, “istersem bırakırım”, “bu meret bırakılmaz”, “bırakmak zorundayım”, “artık bırakacağım”, “bıraktım bir daha başlamam” gibi tutumlarla kişi bağımlılık döngüsünün içinde kendini bulmuş olur. Bağımlılığa başlamada ve devam ettirmede de kendini ve başkalarını suçlayıcı tutumlar sıkça görülür.

Bağımlı ailesi olunması halinde destek mekanizmaları işletilmeli, sabırlı ve sakin olup tedavi sürecine kişinin dahil edilmesi gerekmektedir. Kişiyi bu dönemde yalnız bırakmayıp terapi sürecinde de desteklemek manevi yönden kendisini iyi hissettirecek ve kendisine inancını artıracaktır. Kişi ile kavgaya girilmesi suçlayıcı tavır sergilenmesi, hesap sorulması maddi ve manevi baskı yapılması uygun değildir. Mevcut durumun ve çevrenin değiştirilmesi uzman desteğinin alınması, aynı şekilde bağımlının bir spor ya da sanata teşviği, etkinlik ve kurslara devamlılığı önem arz etmektedir.

Bağımlılık multidisipliner bir alanda çalışılması gereken bir konudur. Psikoloji alanında uzmanlar, psikologlar, psikiyatristler, Sosyal hizmetler ve adli vaka olması halinde hukukçuların ve hatta kanun koyucuların bağımlılıklarla mücadele üzerinde çalışması elzemdir. En iyi korunma yolu HİÇ BAŞLAMAMAKTIR. Aynı zamanda bağımlı birey erken fark edilmeli ve hızlıca sağlık tedbirlerine başvurulmalıdır. Bağımlılıklar ile kişilerde, çeşitlik organ yetmezlikleri, kanser türleri, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, aile içi şiddet ve mutsuzluk hali ile eşler arasında cinsel birliktelik halinde talepsizlik, şizofreni, paranoyaklık, halüsinasyonlar, bunama gibi ağır hastalıklar görülebilmektedir.[1]

Emniyet Genel Müdürlüğünün yayınlarında ve eğitimlerinde de sıkça bahsedildiği üzere bitkinlik, dalgınlık, halsizlik, sinirlilik, saldırganlık, baş dönmesi, göz bebeklerinde büyüme ve sulanma, kızarıklık, donuk bakışlar, burun akıntısı, kusma, iştahsızlık, kilo kaybı, yüz renginin solması, ağızda kuruma, kaşıntılar olabileceği gibi tam tersi kişinin rutini dışında canlılık fazla enerji, uyumama hep hareketli olma hali, sebepsiz gülmeler, ağlamalar, sık sık tuvalet ihtiayacı, vücutta ağrı ve kramplar duygusal çöküntü ve mutsuzluk bağımlı bireylerde en çok görülen hal ve değişimler olabilmektedir. Yalnızlık ihtiyacının artması ve sosyal çevrelerden uzaklaşması en çok görülen belirtilerdir. [2] Kontrolsüzce kullanılan her madde veya eyleme geçirilen her davranış bağımlılık oluşturma riski taşır. Bu durumun bilinirliliği ile hareket etmek gerekir.

Bağımlılık kişinin kendi hayatının akışında bizzat rol almaması, anne, baba, eş, çocuk iş yerinde çalışan rollerini kendinden bekleneceği şekilde gerçekleştirememesi ve potansiyelinin farkında olmamasıyla yalnızlaşan mutsuzlaşan bireyleri beraberinde getirir.

Yeşilay ve YEDAM bu alanda etkin çalışan kurumlarımızın başında gelmektedir. Alkol, tütün, madde, kumar ve teknoloji bağımlılığı alanında uzmanlar eşliğinde etkin hizmet yürütmektedir. 115 Danışmanlık hattı ile randevu sistemine dahil olunmakta, telefonda, yüz yüze, grup halinde ücretsiz ve gizlilik esasına dayalı bağımlı kişilere ve bağımlı ailelerine destek vermektedir.

Bağımlılığın sosyal hayata yansıması halinde iş ve eylemler bir suç olarak ve kişiler adli vaka olarak değerlendirilmektedir. Ülkemizde uyuşturucu maddeler yasaklı ürünlerdir ve Türk Ceza Kanunu’nda uyuşturucu madde imal ve ticaretine ilişkin suçlar, kullanımını kolaylaştırma suçları, kullanım için alım satımı ile kullanım ve bulundurulmasına ilişkin suçlara yönelik hapis cezası vardır. Kumar oynanması Kabahatler Kanunu çerçevesinde para cezasına hükmedilirken, Kumar oynatılması yer ve imkan sağlanması Türk Ceza Kanunu çerçevesinde suçtur. Teknoloji ve oyun bağımlılığı oyunların sanal dünyada bir kumar olmasını düşündürtmemekte ve masum göstermektedir. Oysaki oyunlarda kumar bağımlılığın basamağıdır. Önü alınamayan oyun ve kumar bağımlılıkları ile pek çok aile dağılmakta aile içi ekonomik zorluklar ile şiddet, boşanma gibi istenmeyen adli vakaları beraberinde getirmektedir. İş ve eylemlerin adli vaka sistemine dahili halinde her defası mükerrerlere özgü şekilde suç olarak değerlendirilir ve suçun cezası artırılarak kişilere hüküm verilir.

Sağlık sisteminin ve hukuk sisteminin alanında olan bağımlılık konusu gelecek yarınlar için büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı ve adaletli bir dünya için birlikte çalışılmalı kendi alanlarımızda kendi bilgi birikimiz ile bizi bekleyen bu tehlikeyi anlatmalıyız.  Bu alanda çalışan kurumların gönüllü faaliyetlerine katılabilir kötünün değil iyinin daha çok görünür olduğu bir dünya için birlikte hareket edebiliriz.

Hayata bir kere geliyoruz, kendi hayatımızı kendimiz kuruyoruz. Tüm sevinçlerimiz mutluluklarımız sevdiklerimiz içinde kendi depremimize sebebiyet olmayalım.

Bu hayatı tüm renkleri ile güzel yaşayalım dilerim.

1999 Depremi

ÖZLEM YILDIZ

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi

Tuzla Yeşilay Yönetim Kurulu Üy

[1] https://www.yedam.org.tr/sanal-kutuphane    E.T. 19.08.2025

[2] https://www.egm.gov.tr/narkotik-suclar  E.T 31.07.2025

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?