Hayat dur durak bilmeden akıp gidiyor. Her insanın hayat yolculuğunda beklentileri vardır. Kimi iyi, kimi kötü düşünür. Her insanın olmasını arzu ettiği hayalleri ile yaşar gider. Hayallerin gerçeğe dönüşmesi için insanın kendine düşen görevlerini yapması şarttır. Yoksa her şey hayaller sayfasında kimse okuyamadan, göremeden, duyamadan kalır. Her hayalimiz ve işimiz Allah’ın takdiri ile olur. Bizim gayretimiz de göz ardı edilmez. De ki: Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O bizim yardımcımızdır. Öyleyse müminler, yalnız Allah’a güvensinler. (Tövbe 51) Güveneceğiz ve çalışacağız.
Sabah kalksam ki; Türkiye de bozuk hukuk düzeni kalkmış. Yerine Hak düzeni ikame olmuş. Kimse yaptığım yanına kâr kalacak diye düşünemez olmuş. Herkes yaptığının karşılığını kısas uygulaması ile olduğunu görmeye ve anlamaya başlamış. Allah’ın hükmü ile insanlar yönetilir olmuş. Mazlumlar mutlu, zalimlerin suratlarının asıldığı dönem olmuş.
Sabah kalksam ki; ülkemin üzerinde çöreklenen dolar, yuro belası kalkmış, Müslüman Devletler ile Türk Devletlerinin ortak para birimiyle alış-verişlerimiz başlamış. Biz batıya değil batı bize “ne olur bizi de merhametinizle yönetin” dediklerini görsek. Petrolümüzü, doğalgazımızı, santrallerimizi tam devreye koymuşuz ve insanların benzin fiyatlarından belleri bükülmeyen sabahı görsek. Doğalgazımız ülkemize yeter olmuş “sadece çalışma bedelleri tahsil edilir olmuş…”
Sabah kalksam ki; devletimiz ta en üst kademeden başlamak üzere tasarrufa girmiş. Memurlar ile diğer çalışanların arasındaki maaş uçurumu kaldırılmış. Emeklilere yaptıkları hizmetlerin karşılığında değer verilmeye başlamış. Onların aldıkları maaşları ile emekli milletvekili maaşları yaklaşık eşitlenmiş. Kimsenin kimseye üstünlüğü olmadığı bir düzen gelmiş. Emekliler ve çalışanlar arasında ki adaletsizlik ortadan kaldırılmış.
Hak, Allah’ın adıdır. Çoğulu hukuktur. Hakkı ayağa kaldırırsanız Hak’ta sizi yüceltir. Hakk’a tecavüzde bulunursanız Allah da sizi rezil ve rüsva eder. Ey yöneticiler ve idareciler Hakk’ı üstün tutun. Ayağa kaldırın. Yoksa hesap günü çok yakındır. Herkes hesap verecektir.
Dün ölen Belediye Başkanı ölmeyeceğini zannediyordu. Ama ona kimse “senin ruhunu alacağım” diye sormadı. Lütfen hesap gününün çetin olacağını unutmayın. Devletin malı 86 milyonun ortak malıdır. Tanıdıklarınız size belki hakkını helal eder de 86 milyona nasıl hakkınızı helal ettireceksiniz? Mesela devletin arabasıyla eşinizi pazara gönderdiniz. Çocuğunuzu okula gönderdiniz. Bu hak, kana karışan zehir gibidir. Bir daha iflah olmazsınız.
Sabah kalksam ki; Türkiye ve Devletimiz bütün mağdur ve mazlum ülkelere baş olmuş. Birlik ve beraberlik sağlanmış. Amerika, Avrupa hiçbir devletin yer altı ve yer üstü zenginliklerini çalamıyor. Her devlet “ben de varım” diyebiliyor. Herkes ticaretini Hakk’a uygun istediği gibi yapıyor.
Sabah kalksam ki; bütün geri bırakılmış ülkelerde ki hakları ziyan edilmiş çocuklar okullarına gidiyor. Kadınlar alım-satım metaı olmaktan kurtulmuş. İnsan olmuşlar. Hür olmuşlar. Çocuklarının başında evinde geçimini temin edecek maaşları veriliyor.
Sabah kalksam ki; sosyal hayatta herkes “ben Allah’a inanıyorum. O halde onun emirlerine uymalıyım” diyerek kendilerine ekonomik, sosyal, haya edep çeki düzen veriyor. Sokaklarımız huzurlu, pazarlarımız huzurlu, marketler huzurlu, insanımız huzurlu. Herkes devletinden, milletinden, esnafından emin. Kimse kimseyi kandırmayacak ve haksız kazanç elde etmeyecek diye inanıyorlar. Din adamları tertemiz duygularla, Allah’ın ve Peygamberin emrini tebliğ ediyor. Öğretmenler evlatlarımızı en doğru ve sağlam kaynaklarla geleceğe hazırlıyorlar. Adalet sarayında herkes emin ve güven içinde. Polis teşkilatları herkesin yanında huzur dağıtıyor.
Fazla mı hayalî oldu? Ne dersiniz? Ama olmayacak şeyde değil hani. İsterseniz şu ayeti kerimeyi anlayalım. Gönlümüze yapıştıralım, ruhumuzda gereğini yapalım.
Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (Yunus 107)
Dostlarım, ilk günlerde herkes çok hiddetli ve şiddetliydi. Şimdi biraz sakinleştik. Keşke bu yazılarımız Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaşsa. Çünkü ciddi rakamlara ulaşan EMEKLİ var. Bunların evi olanı var, olmayanı var. Ama herkesin bir torunu var. Aldığı maaşından bir dondurma ısmarlayacak parası kalmayan emeklinin ruh halini düşünmek bile istemiyorum. O anda eğer boynunu büker de Allah’a bir şeyler fısıldarsa işte bütün saltanat sahibi ve haksız kazanç elde edenler düşünsün derim. Gayretullah’a dokunmayalım. Bir dost olarak derim ki, seçim savaşlarının en dehşetli zamanında emekli insanları saf dışı bırakmayalım.
Muharrem ayımızın ve Cumamızın bereketi üzerimize olsun. Selam ve dualarımla…
Saim ORAL, Kartal 27 Temmuz 2023