
İsrail’in İran’a saldırması yani sınırlı ya da geniş çaplı bir askeri operasyon olması Türkiye için ciddi ekonomik dalgalanmalara yol açabilir. Bu tür bir gelişme doğrudan Türkiye’yi hedef almasa da, bulunduğu coğrafya ve enerji bağımlılığı nedeniyle ekonomik etkiler hızla hissedilir. İşte temel başlıklarla olası ekonomik etkiler;
Enerji Fiyatlarında Sıçrama
İran’ın misilleme olarak Hürmüz Boğazı’nı kapatması durumunda, dünya petrol arzının %20’si tehdit altına girer.
Petrol ve doğalgaz fiyatları fırlayabilir. Örneğin: Brent petrol $80’dan → $120+ seviyelerine çıkabilir.
Türkiye’ye etkisi
Akaryakıt, ulaşım ve lojistik maliyetleri artar.
Elektrik üretiminde maliyet şoku yaşanır.
Enflasyon yeniden hızlanabilir.
Cari açık artar, çünkü enerji ithalatı Türkiye’nin en büyük dış ticaret kalemidir.
Döviz ve Kur Üzerindeki Baskı
Savaş riski, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde satış baskısı yaratır.
TL, riskten kaçış eğilimiyle değer kaybedebilir.
USD/TRY kuru hızla yükselebilir.
TCMB’nin rezerv müdahalesi veya faiz artırımı baskısı doğabilir.
Borsa ve Finansal Piyasa Tepkileri
Borsa İstanbul (BIST 100) risk algısıyla düşebilir. Özellikle: Bankacılık, Havacılık, Sanayi hisseleri negatif etkilenebilir.
Yatırımcılar güvenli limanlara (altın, dolar, tahvil) yönelebilir.
Ticaret ve Lojistikte Aksama
İran’la doğrudan ticaret (~4–5 milyar $) sekteye uğrayabilir.
Türkiye’nin Asya’ya kara yolu taşımacılığı riske girer.
Uluslararası lojistikte rotalar uzar, maliyetler yükselebilir.
Güven ve Yatırım Ortamı Zedelenir
Türkiye, savaşa doğrudan girmese bile “jeopolitik risk bölgesi” algısı artar.
Yabancı sermaye akışı yavaşlar.
Kredi risk primi (CDS) yükselir, bu da dış borçlanmayı pahalılaştırabilir.
Özetlersek;
Petrol fiyatları '% 20 - 50 artış,
Enflasyon ; yükseliş
Döviz kuru ( USD / TRY : Yukarı yönlü baskısı
Borsa : Düşüş
Faiz ve Kredi Maliyeti : Artış baskısı
Yatırım Ortamı : Güvensizlik , sermaye çıkışı, tahmin ediliyor.
Türkiye’nin Avantajları
Enerji alımında çeşitlilik (Azerbaycan, Rusya, LNG vb.) sayesinde kısa vadede tampon etkisi olabilir.
TCMB’nin yüksek faiz politikası ile sermaye çıkışlarını sınırlamaya çalışması.
İsrail’in İran’a saldırması, Türkiye için doğrudan bir savaş riski yaratmasa bile ekonomi üzerinde geniş çaplı baskılar oluşturabilir: özellikle enerji, döviz ve enflasyon kanalları üzerinden. Türkiye’nin bu riske karşı tepkisi (örneğin faiz artışı, enerji sübvansiyonları, diplomatik denge politikası) belirleyici olacaktır.
Türkiye Ekonomisinde Son Gelişmeler
Türkiye Ekonomisi
Türkiye’nin ekonomi programı beklenen etkiyi gösteriyor: Hazine ve Maliye Bakanlığı, iki büyük şoku atlattığını ve enflasyonun düşmeye devam ettiğini duyurdu
Serbest bölgelerde ihracat artışı: Mayıs ayında, Ticaret Bakanlığı’na bağlı serbest bölgelerde ihracat yıllık bazda %11.2 oranında yükseldi .
Küresel Ekonomi ve Jeopolitik
Orta Doğu gerilimi global büyümeyi baskılıyor: İsrail–İran gerilimi, petrol fiyatlarını %5–9 civarında artırdı ve stagflasyon riskini büyüttü
Dünya Bankası uyarısı: 2025 için küresel büyüme tahmini %2.3’e revize edildi; bu, 1960’lardaki büyüme oranından daha düşük .
Yaşanan bütçe baskıları: Faiz oranları yükselirken borçlanma maliyetleri bazı ülkelerde kesintilere neden olabilir; bu da kamu bütçeleri üzerinde baskı oluşturuyor
Enerji ve Varlık Piyasaları
Petrol fiyatları yükselişte: İsrail’in İran saldırısı sonrası Brent petrol $75,55 üzerine çıktı; bu artış da emtia, döviz ve tahvil piyasalarında oynaklığı tetikliyor
Euro ve Japonya’ya ilgi artıyor: Amerikan varlıklarından çıkış gözlemlenirken, yatırımcılar “Sell America” eğilimiyle Avrupa ve Japonya tahvillerine yöneliyor
Türkiye: Ekonomik programın enflasyonu düşürme ve ihracatı artırma etkileri olumlu, ancak bölgesel jeopolitik riskler ve küresel yavaşlama endişesi hâlâ gündemde.
Küresel: Jeopolitik tansiyon ve petrol şokları, küresel büyümeyi zayıflatabilir. Merkez bankaları sıkı para politikalarını sürdürebilir, bu da ekonomiler üzerinde ek baskı yaratabilir. ilerleyen dönemde etkilerini göreceğiz .
Nevin Taştan
SMMM- BİLİRKİŞİ