– Zaman geleneklerimizi de değiştirmekte. Kandil günleri benim çocukluğumda bir şenlikti.
Mahalledeki çocuklar toplanır ve buldukları konserve kutularına bir mum yakar, akşam karanlığında komşuların zillerini çalardık. Zili çaldıktan sonra biriken üç beş çocuk koro halinde “Yağ parası, mum parası, akşam oldu kandil parası…Evdekiler biraz gecikince tekerleme uzardı. Kömürlükte kömür, hanımlara ömür, merdivenden iniyor bize para veriyor on para olsun beş para olsun hanım teyze sağ olasın.”
Bu terane bütün komşular dolaşıldıktan sonra biterdi. Toplanan paralarla bakkala koşulur bir tomar abur cuburla mutlu olurduk. Kandilin gelişi herkesin gönlünde bir çoşku yaratırdı.
Annem bu oyuna kızardı. Komşuları rahatsız etmeyin derdi. Annem ne kadar kızsa da kandil geldi mi coşku sürer giderdi. Evde de hazırlıklar sürerdi. Helva kavrulur veya benzeri tatlılar yapılırdı. Bu samimi, sevgi dolu duygularla yapılan tatlılar soğumadan komşulara dağıtılırdı.
Zannederim annemin kızmasının nedeni dağıtım işinden kaytarmamı istememesinden olabilirdi. Yanan kandiller, okunan dualar ve maniler hepimizi geçmişe götürdü
Ülkemizin ve tüm İslâm aleminin Regaip Kandili Mübarek olsun. Hep birlikte sağlık, huzur ve barış dolu nice kandillere…