22 yılda onlarca tanık ifadelerine rağmen bütün resmi makamlardan, DGM mahkemelerinden ve özel yetkili savcılıklardan sır gibi saklanan, terörist Öcalan’ın ihbarcısına yapılan ememeyen sorgusu ve işkencesi Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne posta ile gönderildi.
2005 ve 2012 yıllarında özel yetkili savcıların ve DGM mahkemelerinin iş birliği ile bir takım elektronik materyallere (Bilgisayar ve hard disklere) el koymak sureti ile aranan işkence belge ve resimleri, Millî Savunma Bakanlığı arşivlerinden 22 yıl sonra gün yüzüne çıktı.
İşkence sonrası tam 1,5 yıl boyunca 7 hastane dolaştırılan, hastane kayıtlarına açıkça işkence olduğu halde cerrahi müdahaleleri kamufle etmek için Psikiyatri servislerinden kayıt yaptırılarak tedavi edilmeye çalışıldığı görülen işkence mağduru Sayın Salih Kurt için, 2018 yılında Kartal Anadolu Adliyesi özel yetkili savcısının 2018 / 41762 soruşturmasına verilen resmi cevapta işkence mağdurunun hiçbir hastane ve revir kaydı olmadığı belirtilmişti.
Tabip Albay Mesut Çetin imzalı …13…/…09… 2000.. 10848 sayılı hastane kayıtlarında açıkça görülen, birçok tanığın ve tanık M. Tokur’un belirttiği üzere işkence mağdurunun yoğun kanaması olduğu raporlarda açıkça görülmekte.
Ankara GATA Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde Göğüs Cerrahisi Yoğun Bakımda yattığı sırada işkence mağduruna suikast teşebbüsünde bulunulduğu da ayrıca ifade edildi.
Konunun Sayın Cumhurbaşkanımız’a birkaç kez intikal ettirildiği, ancak ortada raporlar olmadığı halde “Seni bekletmeyelim” dediği öğrenilen Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceği karar merak konusu oldu.
