Nardugan bayramı nedir? Türklerin ayaz atası nasıl Noel baba oldu?
Geçmişle bağımızı kopardığımızda değerlerimizin başkaları tarafından kullanılmasından gocunmamalıyız. Bu değerlerimizden biri de Nardugan Bayramıdır. Nar Moğolcada güneş anlamına gelir, Dugan ise Türkçe doğan. Bu iki sözcüğün birleşimi ‘Güneşle Doğan’ Güneşe doğan anlamına gelir.
Tek tanrılı dinlere geçmeden önce Türkler tarafından kutlanılan bir bayram olarak çıkmaktadır karşımıza. Her yıl 22 Aralıktan sonra gelen ilk dolunayda kutlanır. Türklerin eski inanışlarına göre gece ve gündüz sürekli savaşmaktadır. 21 Aralık gecesi en uzun gece olduğu için, 22 Aralıktan sonra günler uzamaya başlar. İşte Nardugan da günlerin uzamasını kutladıkları bayramdır.
Bu çok özel günde Türkler evlerini temizlerler, en yeni giysilerini giyerler, güzel yemekler pişirip, geleneksel oyunlarını oynayarak çeşitli eğlenceler düzenlerlerdi. Bunun yanında Türklerin yaratılış destanına göre tüm insanların türediğine inanılan ve ucu gökyüzünde Tanrının sarayına ulaşan Akçam ağacını süslerler ve bu ağacın dibine hediyeler bırakırlarmış. Hatta bazı Türk topluluklarında bu günde bekâr erkekler çeşitli hayvan postları giyerek ev ev dolaşırlarmış.
Bu bayram İslamiyet’ten sonra Şamanizm’e dayalı inanışlar olduğu için terk edilmiştir. Hıristiyan dünyasının kutladığı Noel bu geleneğin sonucudur. Hıristiyanlıkta çam ağacı, geyik, Noel Baba ve hediyeler Nardugan’dan esinlenmiştir. Bu kavram ve sembollerin tamamı eski Türk Kültüründen alınmadır.
Eski Türk Kültüründe “ÜLGEN” diye tanrısal varlık kavramı vardır. İyiliğin sembolüdür. Onun karşısında ki şeytani varlık ise “ERLİK” tir. Eski Türk efsanelerine göre, pahalı kaftan giymiş ihtiyar Ülgen, evin çatısına kadar yükselen muazzam Akçam ağacının bittiği bölgede bulunmaktadır.
Eski Türk efsaneleri Ülgen’le ilgili birçok bilgiyi koruyarak günümüze kadar ulaştırmıştır. O, tüm mevsimlerde bembeyaz uzun sakalı ve kaftanı ile dolaşır. İyi ruhların başı olan Ülgen altın köşkte oturarak güneşi ve ayı yönetir.
25 Aralık’ta, gece ile gündüz arasında uzun ve çekişmeli mücadeleden sonra gündüzün galip gelip güneşin eskisinden daha fazla yeryüzünü aydınlattığı gün olan 25 Aralık’ta eski Türkler, Ülgen’e dualar ederlerdi.
Türkler Gök Tanrı inancını kabul ettikten sonra dahi, 25 Aralık’ı yılın en büyük bayramı-Tanrı’nın doğuş günü olarak kutlamışlardı. Avrupa’ya giden Hunlar’da 25 Aralık tarihini bayram olarak kutluyordu. Türklerin bu milli bayramı daha sonra Batı kültürüne geçti ve daha sonra da Hıristiyanlaştı.
Netice itibari ile 25 Aralık’ta Türkler, Ülgen’i beklerlerdi. Geyiğe binmiş Ülgen evin bacasından içeri girecek ve çam ağacına hediyeler koyacaktı. İşte Avrupa’nın Noel Baba dediği kişi aslında Ülgen Ata’nın değişik bir şeklidir.
Geçmişle bağımızı kopartırsak gelecekte bize sunulan bilgileri kabul etmiş oluruz. Bilgi araştırılınca zenginleşir. Gençlerimizin daha iyi öğrenebilmesini araştırmasını sağlamalıyız.
Aydınlık bir gelecek için çok çalışmalıyız. Nardugan’ınız kutlu olsun, eviniz bereket dolsun.