Eski İstanbul’da önce eşek üzerinde, sonra da at arabası, en sonunda ise kamyon ve kamyonet ile dışı sepetli cam damacana ile evlere su getiren saka dediğimiz su satıcıları vardı.
Bu sakalardan satın alınan Kayışdağı suyu önce toprak küplere dökülür, oradan da tasla alınıp sürahiye konulurdu. Buna ek olarak 1970’li yılların ortalarına kadar ev ve sokak çeşmelerinde gün aşırı Kayışdağı suyu akardı.
Maltepe’nin efsanevi Belediye Başkanlarından merhum Yalçın Kızılay’ın gayretleriyle merkez cami altındaki parkın içinde Kayışdağı suyu dağıtım istasyonu kurularak çok sembolik fiyatlarla ve bidon başına 50 kuruş hesabıyla halkın temiz su içmesi sağlanmıştı.
Şimdi hatırası kaldı…
İstanbul’un bir çok yerinde olduğu gibi çocukluk ve gençlik yıllarımın geçtiği eski Maltepe’de de mahalle aralarında önce at arabası ve eşek üzerinde, sonra da kamyon ve kamyonet üzerinde su dağıtımı yapılıyordu. O güzel yıllarda yağmur, kar ve çamur demeden insanların temiz ve sağlıklı su içebilmesi için at arabası ve eşek sırtında suculuk yapan Saka Hüseyin, Ahmet, Bilal, Niyazi ve Selahattin Amcalarımızı rahmetle anıyorum. Ruhları şâd, mekanları cennet olsun…