Osmanlı Venedik savaşı 1570-73 yılları arasında dördüncü kez Venedik Cumhuriyeti savaşılmıştır. Venedik saflarına dahil olanlar: Venedik Cumhuriyeti, İspanyol İmparatorluğu, Papalık, Ceneviz Cumhuriyeti, Savoy Dükalığı, Hospitalier Şovalyelerinin oluşturduğu Kutsal İtifaka karşı yapılmıştır. 2.Selim döneminin en önemli seferi olmuştur. Kıbrıs’a yapılan bu seferle direniş göstermeden düşen Lefkoşa’dan sonra Magusa 11 ay direnir. 1571 Ağustos ayında düşer. Haçlı donanmasının İnebahtı’da Osmanlı donanmasını yenmesinin ardından Kıbrıs feth edilerek Doğu Akdeniz’in hakimiyeti Osmanlı İmparatorluğuna geçmiştir.
Üç yüzyıl Osmanlı Hâkimiyetinde kalan ada 1878 yılında Osmanlı Rus savaşında Rusların Yeşilköy’e kadar gelmesi üzerine Berlin antlaşması ile Kıbrıs adasının Yönetimini Osmanlı adına yönetmek üzere Birleşik Krallığa bırakmıştır.
1960 yılında İngiliz İdaresinden bağımsızlığını ilan eden Kıbrıs Cumhuriyeti aynı yıl İngiliz Milletler topluluğuna katıldı. İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın garantörlüğünde kurulan iki toplumlu Cumhuriyet 1974 yılında 15 Temmuz Nikos Sampson liderliğinde yapılan darbeye kadar sürdü.
İkili görüşmelerden sonuç çıkmayınca Zürih ve Londra antlaşmalarına dayanarak Kıbrıs’a çıkartma 20 Temmuz sabahı başladı. Başbakan Ecevit’in Barış harekatını duyurması ile Girne’ye çıkartma başlamıştı.
1974 Temmuz ayı özelikle İstanbul olmak üzere savaş pozisyonuna geçmişti. Her türlü saldırıya karşı önlemler radyodan ve gazetelerden duyuruluyordu. Savaş, ülkede yılların barış döneminden sonra olgunlukla karşılanmış kazanacağımıza olan inançla ordumuz desteklenmişti. Karartma geceleri için lambalar lacivert kap kağıdı ile kaplanmaya başlamıştı. Savaşın başlamasından önce Trakya’dan tanklar ve ağır silahlar gece Anadolu’ya sevk edilirken çıkan sesler hala kulaklarımda. Başbakan Merhum Bülent Ecevit’in seslenişi,1. Barış harekanın başlaması ile Mehmetçik Girne sahillerine çıkmaya başlamıştı. Zor şartlarda gerçekleşen harekat sürerken Birinci Cenevre Konferansı 25 Temmuz 1974’te toplandı ve 6 gün sürdü; 30 Temmuz’da imzalanan Cenevre Antlaşması ile sona erdi. Üç Dışişleri Bakanı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Türk ve Rum olmak üzere iki otonom idarenin mevcut olduğunu kabul ettiler ve bundan doğan sorunları gelecek görüşmelerde görüşmek için anlaştılar.
Protokol’de garantör devletlerle Türk ve Rum toplumlarının temsilcilerinin katılacağı II. Cenevre Konferansı’nın 8 Ağustos 1974 günü toplanması öngörülmüştü. İkinci konferansa kadar Rum ve Yunan askerlerin Türk bölgelerinden çekilmeleri gerekiyordu ancak bu gerçekleşmedi. Ayrıca Rumlar ve Yunanlar, Türk bölgelerine saldırılarını sürdürüp birçok Türk’ü esir almış; özellikle Muratağa, Atlılar, Sandallar ve Taşkent gibi yerlerde Türk halkı kuşatma altına alınmıştı. İkinci Cenevre Konferansı 8 Ağustos 1974’te başladı. Türk tarafı Kıbrıs’ta coğrafi esasa dayalı federatif bir devlet biçiminin benimsenmesini önerdi ancak bu öneriyi Rum tarafı kabul etmedi. Türk askeri yetkililer Rum kuvvetlerine daha fazla zaman kazandırmamak, köprü başındaki Türk kuvvetlerinin ve Türk köylerinin güvenliğini sağlamak, birinci harekât sonucunda sağlanan üstünlüğü yitirmemek için, Türk hükûmeti ise Türk köylerinde soykırıma devam edildiği haberlerinin gelmesi üzerine 14 Ağustos’ta ikinci harekâtı başlatma yönünde hemfikir oldular. “Ayşe Tatile Çıkmıştı…” Kıbrıs Türk Alayı Kuvvetleri’nin batı yönündeki saldırı harekâtı izledi ve Türk birlikleri Kıbrıs’ın kuzey kıyısında doğudan batıya doğru bir dörtgen çizmeye başladılar. Bu dörtgenin bir tarafı kuzey kıyısı, öteki kenarı ise Atilla Hattı olarak bilinen merkezi Lefkoşa olmak üzere doğuya ve batıya yayılan hattı. Varılması planlanan son hedefler doğuda Mağusa, batıda ise Lefke idi. Çarpışmalar daha çok ilk gün ‘Omorfo, Lefke, Çatalköy ve Ortaköy’de oldu. İkinci Barış Harekâtı’nın üçüncü günü sonunda Ada topraklarının %38’i ele geçirildi.
Adanın kuzey kısmı Türk bölgesi olmuştu. Ordumuzun başarısı Türk halkının güvenliğinin sağlanması Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de temellerini atmıştı. Yavru Vatandaki soydaşlarımız özgürlüğüne kavuşmuştu. Ordumuzun başarısı ülkemize yapılacak saldırıların nasıl karşı konacağını göstermişti. Bu savaşta Şehit olan Mehmetçiklerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, Yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti…
14 TEMMUZ 2023 – ATAŞEHİR