– TURİZMİNİN GENEL ANALİZİ VE ANTALYA…
– Turizm; son yıllarda kaydedilen gelişmelerle Türkiye’nin ‘yükselen yeni sektörü’ konumundadır.
Turizmin yakalamış olduğu gelişim ivmesini sürdürerek daha da ötelere gideceği kuşkusuzdur. Bu bakımdan işlerlik modelinin yeni ve çağdaş bir vizyonla değiştirilmesine ihtiyaç vardır.
Turizm; Son yıllarda kaydedilen gelişmelerle Türkiye’nin ‘yükselen yeni sektörü’ konumundadır. Bilinmezlik ve belirsizlikler içinde 1970’lerde yola çıkılan turizm macerası yolculuğunda, bugün artık 50 yıllık bir yakın tarih birikimi ve buna paralel ‘özgün seyyah deneyimi’ oluşmuştur. Hava, kara ve raylı sistemler bazında gelişmişlik ve ulaşılabilirlik adeta turizme ivme kazandırmıştır.
Yanlış imar ve planlamalar sonucu, bunun devamında denetleme ve kontrol mekanizmasının zafiyeti aşırı bir şekilde tarihi yapılar ve doğa turizme kurban edilmiştir. Ormanlar başta olmak üzere, tüm sahildeki kamu arazileri turizme teşvik olarak tahsis edilmiştir. Bu sürecin halen hızını kesmeden devam etmesi sonucu, bilinçsiz sahil kesiminde çok aşırı betonlaşma ve kalabalıklaşmanın gerçekleşmesi büyük bir sorun haline gelmiştir.
Dengeler bazında turizmin gelişmesi olumlu katkısı yanında olumsuz etkilere de sebep olmuştur. Özellikle arazi rantları ve kentlerde yaşanan sıra dışı nüfus artışları ile aşırı ve hızlı bir gelişim yaşanmış, Belediye ve altyapı hizmet kapasitelerinin yetersiz kalması, hayat pahalılığı ve çevre sorunları artmıştır. Özellikle son dönemde meydana gelen Rusya – Ukrayna’ya savaşı ve bütün Dünyayı esir alan Covid-19 pandemisi dolayısıyla Akdeniz Bölgesi’nin tamamı, özellikle başını Antalya’nın çektiği Antalya bölgesi ve Alanya aşırı bir yabancı ve yerli turist akımına uğramış, çoğunun yerleşik hayata geçmesine sebep olmuştur. Bu tablo karşısında artıları olduğu gibi eksilerini de göz ardı etmemek gerekir.
– KİRA ARTIŞLARI ACİLEN BAYPAS EDİLMELİ…
-Kira fiyatlarının son 2 yılı baz alındığında yüzde yüz elli’ den yüzde üç yüzlere varan kira artışları Avrupalı vatandaşları bile zorlarken istisnai durumlar hariç, yerli vatandaş ve bunun yanında yine kendi ülkesinde emekli olarak bu bölgeye yerleşmeye çalışan yabancıları da bu yüksek kira artışı sıkıntıya sokmuştur.
Hatırlatmak isterim ki her yabancı ya da her Avrupalı varlıklı değildir. Ülkemizde olduğu gibi varlıklı zengin ailelerin yanında orta sınıf, bir de en alt tabakada yaşayan geliri düşük insanlarımız gibi onlarda sınıflara ayrılır. Dünya ekonomisi ve heba edilen tabiat kaynakları sonucu ülkeler gittikçe fakirleşiyor. Yabancıların en büyük avantajları paralarının Dünya borsasında değer kaybetmeden sürekli kıymetli olması ve ülkemizde o parayla hayatını idame etmeleri. Turizm bölgelerimiz güzellikleri ile ekonomik katkısı adeta ülke ekonomisinin bir lokomotifi olmuştur.
Aşırı kira artışları, bana göre bindiğin dalı kesmeye benzer tabirini göz önüne aldığımızda çok yüksek ve bunun belirli bir seviyeye düşürülmesi turizm açısından ve ülkemizin turizm sektöründeki istikrarı ve geleceği bakımından çok önem arz etmektedir.
Özellikle devletimizin ilgili makamları ve ilgili organlarının bu konuya acil müdahale ederek kiralarda fiyat ayarlaması yaparak bu serbestliği ortadan kaldırıp mağduriyetlerin önüne geçmesi gerekir.
Sağlıklı ve huzurlu bir tatil geçirmeniz dileğimle…
ADNAN YEŞİLDAĞ – ARAŞTIRMACI YAZAR