EL ÜZDÜ BENİ
Hoyratlar hükmüne kaldı memleket,
Perişan olduğum hâl üzdü beni.
Böyle bir gidişin sonu felaket,
Hakkı haykırmayan lal üzdü beni,
Tutuşan bedendi kavrulan özdü,
Gerçeği görmeyen “bakarkör” gözdü…
Oysa imanımız sönmeyen közdü,
Dudak yalan kustu, dil üzdü beni.
Huzurum kalmadı hüzüne döndü,
Baharı düşledim hazana döndü,
Yemyeşil bağlarım hozana döndü,
Gülü diken sardı, dal üzdü beni.
Ahvali anlatsam uzun bir destan,
Lalezar öksüzdür, yetim gülistan,
Çiçekler bir türlü kurtulmaz yastan,
Kovanım bozuldu, bal üzdü beni.
Kurt girdi içine çöktü direkler,
Boşa gitti verdiğimiz emekler.
Özüme karıştı alaca renkler,
Aklar kara oldu, al üzdü beni.
Nerde küffar ile ettiğim cenkler?
Esir soydaşlarım bir imdat bekler.
Edilsin dualar, tutsun dilekler,
Viran oldu iller, el üzdü beni.
Yavaş yavaş tükeniyor umutlar,
Niyazkârım nerde kaldı Bozkurtlar?
Düşmana verilmez alınan yurtlar!
Tûran’a varmayan yol üzdü beni,
Yıllar heba oldu, yel üzdü beni.
Köksal CENGİZ (Niyazkâr)
18.09.2023