Bamya denildiğinde bir çoğumuzun hoşlanmadığı şifa kaynağı bir bitki. Ege Marmara ve Karadeniz’in bazı bölgelerinde yetişen bu bitki kuraklığa dayanıklı olmasına karşılık dona karşı dayanıksızdır. Ülkemizde farklı çeşitleri vardır. En çok sevilen Amasya Bamyasıdır. Amasya Tokat ve iç Anadolu’da yetişen bu bamya hem kuru hem de taze olarak tüketilir. Sulatanı Bamyası daha çok Ege ve Marmara bölgelerinde yetiştirilip, küçük boydadır. Bornova Bamyası Kınalı veya Manikürlü Bamya olarak bilinir. Sümüksü yapısı az olduğundan konservecilikte aranan üründür. Balıkesir Bamyası Tombul Bamya olarak bilinir. İstanbul’da Tuzla Bamyasıyla meşhurdur. Son zamanlarda bamya tarlalarının ranta kurban gitmesine karşın hala üretimine devam edilmektedir.
Dünya genelinde de bamya Hindistan, Afrika , Amerika ve Japonya’da yemeklerde kullanılmaktadır. Ülkemizde çorbasından zeytinyağlısına, kızartmasına kadar birçok yemeği yapılmaktadır.
Çorbası için Amasya (çiçek) Bamyası tercih edilmekte. Bamya alırken küçük olanları daha sevilmekte olsa da büyükleri daha faydalıdır
Nedeni çekirdeklerinde bulunan Glutatyon, Lectin ve Quercetin maddeleridir.
Glutatyon : Hücrelerimizi oksitlenmeye karşı güçlü bir şekilde koruyor, özellikle karaciğer ve beyin koruyucu etkisine dair önemli bilimsel veriler var.
Lectin : Meme kanserine karşı koruyucu olduğu bilimsel olarak gösterilmiş bir madde.
Quersetin : Akciğer, mide, bağırsak, prostat kanserine ve lenfomalara karşı koruyucu.
Çekirdekler aynı zamanda demir, fosfor, bakır, K vitamini ve bol protein içeriyor. Vejetaryenler bamya yemeğindeki iri çekirdekleri Nohut veya Mercimek gibi protein içermekte olup sümüksü yapısı barsaklarda yağları yapıştırma özeliği dışkı ile atılmasını sağlamakta. Kötü kolestrolü azaltıp iyi kolestrolü çoğaltığı biliniyor.
Bu şifa kaynağı meyveyi Bol bol tüketelim, sağlığımızı koruyalım…