DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
Cesim ZEYDANLI TÜM YAZILARI

NEBİ (S.A.V.)’E SALÂT-Ü SELÂM NEDİR?

Yayınlanma Tarihi : Google News
NEBİ (S.A.V.)’E SALÂT-Ü SELÂM NEDİR?
0

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
 hamd Alemlerin Rabbi Allah’a, salât ve selâm Efendimiz Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) , Âl-i Âbası, Ehl-i Beyti ve Ashâbı üzerine olsun.
                                                                                                                                                                *
           Allah’ın yeryüzüne din olarak gönderdiği İslam Hazreti Âdem (a.s.) ile başlamış ,Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ile son din olmuştur.

Tevhid kelimesinin birinci bölümü Allah’a, ikinci bölümü Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ’in Allah’ın Resûlü olduğuna iman, itaat ve biât etmektir.

***

     Allah Teâlâ, âlemlere rahmet olarak gönderdiği Hazreti Muhammed(sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)‘i yarattığı insanlar içinden özel olarak seçmiş, korumuş ve ona sonsuz ihsanlarda bulunmuştur.

Bu ilâhî ihsanların en önemlilerinden biri de salât ü selâmdır.

   Rabbimiz bu konuda buyurduğu:
Allah ve melekleri Nebiye (Rasûlü’ne)  salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle (ve gönülden teslim olun) selâm verin.“(Ahzab, 33/56)

      ***

   Salât kavramı Kur’ân’da toplam 37 sûrede 90 Âyette 99 defa geçmektedir.

*
   Salât; İstiğfâr, mağfiret, dua, bereket, övgü, tebrîk, ta’zîm, namaz ,görev,destek ve ibâdet gibi mânalara gelir.

    Âyette geçen “selâm” kelimesi; selâmet, esenlik, huzûr, emniyet teslim olma, itâat etme ve sulh içerisinde bulunma manalarına da gelmektedir.                                                                                           *
Salât kelimesinin, salât edene göre farklı manaları vardır.

***
~ Allah’ın Nebi (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e salât etmesi;

~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)‘i Resûl ve Nebi olarak seçmesi,   

~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e Rahmet etmesi sevap vererek şân ve şerefini yüceltip tezkiye etmesi,     

~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘i Görünen ve görünmeyen yardımcılarla desteklemesi, koruyup yardım etmesi ,   

~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ile gönderdiği mesajı bütün kâinatın desteklemesi doğruluğunu tasdik etmesi demektir.

Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e ve mü’minlere yardım etmelerini meleklere emr ederek açıktan desteklemesi (Bedir savaşında 300 meleğin açıktan savaşa katılarak müşrikleri öldürmeleri).

      ***       

~ Meleklerin Nebi (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e salât etmesi;

 ~Meleklerin Rasûlullah için bağışlanma talebinde bulunmaları,

~Kadr ü kıymetini anıp yüce mertebelere erişmesi için Allah’a dua etmeleri ,   

~ Rasûlü’nün mesajının doğruluğunu destekleyerek  şahitlik etmeleridir.
      *
 ~ Mü’minlerin Nebi(sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e salât etmesi;

 ~ Mü’minlerin Hazreti Peygambere (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) salât ederek O’na hayır dua etmeleridir.
~ Mü’minlerin Hazreti Peygambere (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) salât etmeleri ;Her hususta Allah’a ve Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’a iman edip Ona itaat ve biât etmeleridir,

~ Mü’minlerin Hazreti Peygamber (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e salât etmeleri ;Allah’ın dinine madden ve manen yardım etmeleridir
~ Mü’minlerin Hazreti Peygamber (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e  salât etmeleri; Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’i örnek alarak sünnetini hayatlarına tatbik etmeleridir.
~ Mü’minlerin Hazreti Peygamber (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e salât etmeleri; Yaptıkları ibadet ve duaların kabulünü Allah’tan istemeleri ve,
~ Allah Rasûlü (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) den  kıyamet günü  şefaat istemeleridir.

***
Ey iman edenler! Siz de Resûlün size getirdiği dini destekleyin, gelişip yayılması için fiilî ve kavlî teşebbüslere geçin, bu yoldaki gayretinizle ve de sözlerinizle dualar edin ve ona sahip çıkın hayatınıza uygulayın, onunla barışık yaşamaya çalışın demektir !

   Efendimiz (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ’e salât ü selâm getirirken Cenâb-ı Hakk’a şöyle dua etmiş oluyoruz:

  Yâ Rabbî! Resûl-i Ekrem’inin nâmını, şânını dünyada ve âhirette yüce kıl.
Onun getirdiği İslâm dînini bütün cihâna yay ve bu dini dünya durdukça yaşat.
Ona âhirette ümmetine şefaat etme hakkı ver ve kendisine sayısız sevaplar ihsan eyle!
Ona selâmet, huzur ve emniyet bahş eyle! Bize de onun getirdiği dinine yardım etmeyi onun sünnet-i seniyyesine tam bir teslimiyet ve alçak gönüllülükle teslim olmayı nasip eyle!
        *
      Efendimiz (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ’in dünyada şânının yüceltilmesi;

  ~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘in temsil ettiği dininin dünyanın her tarafına ulaşması,   

~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘in temsil ettiği dininin Tüm insanlara hakkı ve doğruyu tebliğ edip İnsanların ebedi alemde kurtuluşuna vesile olmak için sünnetinin hâkim kılınmasıyla mümkün olur.

       ***
    Efendimiz (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘in Âhirette şânının yüceltilmesi 

~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘in Manevi derecesinin yüceltilmesi,     

~Hazreti  Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘in Ümmetine şefâat etme hakkı verilmesi, 

~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘in Makâm-ı Mahmûd’a ulaşarak faziletinin ebedîleştirilmesi şeklinde tahakkuk eder. (Her ezandan sonra yaptığımız dua )

     *
Rabbimizin buyurduğu gibi:
‘’ Baş gösteren anlaşmazlıklarda Rasûlüm seni hakem yapmadıkça, sonra da verdiğin hükümlere, içlerinde hiçbir sıkıntı ve itiraz duymadan tam bir teslimiyetle bağlanmadıkça gerçek mü’min olamazlar’’.(Nisa, 4/65.)

***

Allah Resûlü (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’ne  verilen selâmlardan birisi de namazda okuduğumuz tahiyyat’tadır.
Her gün namaz kılarken tahiyyatta Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) bizzat karşımızdaymış gibi tahayyül ederek
     (Esselâmü aleyke eyyühen Nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh)
“Ey Nebi!, Allah’ın rahmeti ve bereketi ve selâmı senin üzerine olsun”diyoruz.
***
Allah ve melekleri Nebiye  salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selâm verin.”(Ahzâb /56 )  Ayeti nazil olunca

sahabilerden Ebû Muhammed Hazreti Ka’b bin Ucre (r.a.) şöyle anlatır:

”-Bir gün Rasûlullâh (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) yanımıza gelmişti kendisine sorduk:
“-Yâ Rasûlullâh! Allah bize sana selât etmemizi emr ediyor, fakat biz sana nasıl selât edeceğimizi bilmiyoruz sana nasıl selât edelim?”

 Resûlullâh sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem uzunca bir süre durdu . Bu beklemesinden dolayı soru soran kişi sorduğuna pişman oldu.

Rasûlullâh (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) buyurdu ki;
‘’-Cebrail Aleyhis selam elimin parmakları ile saydı.’’
 Cebrail Aleyhis selam buyurdu ki:
‘’-Aziz ve Celil olan Allah’ın izzeti için bu şekilde indirdim.’’

 “Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidun mecîd.”

“Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in Âl-i Beytine , İbrahim ve onun Âl-i Beyti üzerine salât ettiğin gibi salât et! Şüphe yok ki, sen çokça hamdedilen ve şanı yüce olansın.’’
*
Allâhumme barik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ barekte alâ İbrahîme ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidun mecîd.”

‘’Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in Âl-i Beytine , İbrahim ve Âl-i Beytine bereket ihsan ettiğin gibi bereket ihsan eyle! Şüphesiz ki, sen çokça hamdedilen ve şanı yüce olansın’(1)

***

Resûlullâh (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) buyurdu ki;
 “-Bana nesli kesik salâvat getirmeyin.
‘’-Kesik salavât nedir ?’’ diye sorduklarında;

Resûlullâh (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurdu:
  “Allahumme salli alâ Muhammedşeklinde deyip durmanızdır.

***
‘’-Siz salâvatı şöyle söyleyin:
‘’Allahumme salli alâ Muhammed’in ve alâ âl-i Muhammed (2)

 ”Allah’ım Efendimiz, büyüğümüz Muhammed’e ve Âl-i Beytine (evladu iyaline) salatu selam eyle (Rahmet et, selametlik ver.’

***
Rabbimizin buyrulduğu gibi;
‘’..Asıl nesebi kesik olan, şüphesiz sana kin besleyenlerdir.’(Kevser (103)-3)

Salavatlar:

Salavatı Cevheratül-Esrar,

Delâʾilü’l-Hayrât,

Salavatı Şerife,

Salavatı Mecule,

Salavatı Fatih,

Salavatı Kübra,

Salatı Tefriciye ve

Salavat Duası gibi birçok salavat çeşitleri mevcuttur.
*
Sahabiler sordular;
Ey Allah’ın Elçisi, sen öldüğünde senden bir iz kalmadıktan sonra, salât ve selâmlarımız sana nasıl ulaşır?”
Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) buyurdu ki:
“-Cuma günü bana salâvatı çok okuyun. Çünkü o gün okunan salâvatlar meşhuddur, melekler ona şahitlik ederler. Bana salâvat okuyan hiç kimse yoktur ki, o daha okumasını bitirmeden salâvatı bana ulaştırılmamış olsun.
Bunun üzerine dedim ki:
“-Siz öldükten sonra da mı?
Buyurdu ki;
“-Evet öldükten sonra da. Zira Cenab-ı Hak Hazretleri toprağa, peygamberlerin cesedini çürütmeyi haram etmiştir. Allah’ın Peygamber’i her zaman diridir, rızka mazhardır.“(3)

Kim kabrimin yanında bana salât ederse ben onu işitirim. Kim de uzaktan salât ederse o bana ulaştırılır.” (4)

Resûl-i Ekrem Efendimiz sahâbîlerden birisini Allah’a hamd ve Resûlü’ne salât getirerek duaya başladığını gördüğünde, onu takdir ederek;
-Ey namaz kılan zât! Dua et, Duana hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe duan kabul olunur” buyurmuştur.(5)
Yaptığın dua yerle gök arasında durur. Peygamberine salât getirmedikçe hiçbir duan Allah katına yükselmez.”(6 )

Salât getirmenin faydası dua ve yakarışların arş-ı a‘lâya yükselmesine vesîle olmasıdır.

Bu sebeple namazdan sonra veya diğer zamanlarda Allah’a dua edecek kimse;
(Elhamdü lillâhi Rabbil âlemîn essalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn)

veya benzer bir hamdele ve salvele ile başlamalıdır.

Efendimiz (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurdu:
Bir topluluk bir mecliste oturur da orada Allah Teâlâ Hazretleri’ni zikretmez ve Peygamber’lerine salevât getirmezlerse, bu yaptıkları büyük bir noksanlıktır ve kendileri için acı bir hasret ve nedâmet sebebi olur, aynı zamanda Allah tarafından bir cezâyı da hak etmiş olurlar. Artık Allah Teâlâ dilerse onlara azâb eder, dilerse mağfiret eder.” (7)

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ’in her ismi geçtikçe ve her hatırlandıkça salât ü selâm getirmek gerekir.
Kulun bu salavâtlardan elde edeceği mükafat ise ihlâsı ve Allah Resûlü (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e olan muhabbeti derecesindedir.

Efendimiz (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’in rûhâniyetine yaklaşmak ve onunla beraber olabilmek dünya ve âhirette elde edilebilecek en büyük saadet ve bahtiyarlıktır.

Bu bahtiyarlığa erişebilmenin yolu Peygamberimizin (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)  muhabbet ve rızâsını kazanmak için şahsı manevisini önder ve örnek alarak sünnetine uygun yaşamak ve davranışları sergilemektir.

  Salât ü selâm okuyan kimse, Allah ve Rasûlü (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’in muhabbetini diğer sevgilere tercih ettiğinden, kötü huylardan kurtulur ve onun ahlâkı ile ahlaklanır.

Resûlullah Efendimiz’e getirilen salavât, mü’mini Allah’ın rahmet ve bereketine nâil eder.

Efendimiz (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) bu konuda şöyle buyurmuştur:
Kim bana bir defa salât getirirse, Allah o kimseye on defâ salât eder, on hatası silinir ve on derece yükseltilir.”(8)
“Yeryüzünde Allah’ın seyyah melekleri vardır; ümmetimin selâmlarını bana ulaştırırlar.”(9)

Hazreti Ali (a.s.) bu hususta şöyle demiştir:
Her kim cuma günü Peygamberimiz’e yüz kere salevât getirirse kıyâmet günü mahşer yerine yüzü çok güzel ve nurlu olarak gelir. İnsanlar gıptayla, «-Bu zât acaba hangi ameli işliyordu?» diye birbirlerine sorarlar.”(10)

Peygamber Efendimiz (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) Cuma gününün faziletini belirttikten sonra bu faziletten istifade etmeleri için ümmetine bugünde kendisine bol bol salavat getirmelerini tavsiye etmiş ve bu salavatın zat-ı saadetlerine arz olunacağını bildirmiştir. Bu hadislerde nebilerin kabirlerinde diri oldukları ve Müslümanların amellerinin Hazreti Peygamber (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ’e arz edileceği bildirilmektedir.(11)

***

Allah Teala, bizim Hazreti Peygamber (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ve Ehl-i Beyt’ine salât etmemiz sayesinde; nefsimizin tezkiyesi, günahlarımızın affı, Resullullah’ın şefaatı , dualarımızın kabul makamına ulaşması, Kabrimizde ve Sıratta bir nur, Meleklerin duasını kazanmak, fıtratımız için güzellik, Allah ve Resulüne (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) yakın olmamıza vesile kılmıştır.
****

Salâtın Ayet ve Hadisi şeriflere göre feyz ve bereketi:

1~ Salât Etmek Cennete girişe vesiledir:

Allah’u Teala, Nebi (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e salat etmeyi emrederek kendisi de ona salat etmektedir. Bu emri yerine getirmek Allah’a ve Resulüne itaattir.
‘’Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’a ve elçisine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. ’’ Nisa /4-(13)

***
2 ~Salât Etmek İlahî Emre İtaat Etmektir:

Allah ve Resûlüne itaat eden, en büyük kurtuluşla kurtulmuştur.” (Ahzab-33-(71)

 ***
3~Salât Etmek Allah’ın salat ve selamına hak kazanmaktır:

Rasûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) buyurdu:
Kim bana bir salat ederse, Allah Teala ona on salat eder.”(12)
 ***

5~ Salât Etmek Meleklerin Rahmet Duasını kazanmaktır:

Amr İbnu Rabi’a (r.a.) anlatıyor:
“Rasûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) buyurdu ki:
Bana salâvat okuyan bir mü’min yoktur ki ona melekler rahmet duası etmemiş olsun. Bu, bana salâvat okuduğu müddetçe devam eder. Öyleyse kul bunu, ister az isterse çok yapsın!”(13)

Müminlerin Hazreti Peygamber (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ve Ehl-i Beyt’ine salat etmesi, Allah ve meleklerinin de müminlere salat etmelerine sebep olur. Allah ve meleklerinin salatı ise, müminleri karanlıklardan nura çıkarır.
Öyle bir mâbuttur ki, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için O ve melekleri size salat ederler’(Ahzab-33-(43)

***
6~Salât Etmek Allah’a yakın olmaktır:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) buyurdu:
“Kim bana bir kere salât ederse; Allah Teala ona on salât eder, on günahını siler, on kat derecesini artırır.” (14)

***

7~Salât Etmek Allah Teala’nın Merhamet ve Rızasını Kazanmaktır:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
Sizin bana salat etmeniz, hacetlerinizin kabul olmasına sebep olur, Allah’ı sizden razı eder ve amellerinizin temiz olmasını sağlar.”(15)
‘’Allah’a ve elçisine itaat edin, ki merhamet olunasınız. ‘’(Al-i İmran/3(132)
“Bana salavat getiriniz ki Allah da size merhamet etsin.” (16)
***

8~Salât Etmek Resûlullah’a Yakın Olmaktır:

Resulullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) buyurdu:
Kıyamet günü bana daha yakın olan, dünya hayatında bana daha çok salat eden kimsedir.”(17)

***

9~ Salât Etmek Resûllah’ın Şefaatına Vesiledir:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurdu;
“Kıyamet gününde bana en yakın olanlar ve şefaatime hak kazananlar, bana en çok salâvat getirenleridir.”(18)

***

10~Salât Etmek Kurtuluş ve Mutluluğa Ermektir:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurmuştur;
“Cebrail ile karşılaştığımda bana şöyle dedi:
‘’-Sana müjde ederim, Allah diyor ki:‘’Kim sana selâm verirse ben ona selâm veririm. Kim sana salât getirirse ben ona salât getiririm.”(19)
‘’Kim Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederse ve Allah’tan korkup O’ndan sakınırsa, işte ‘kurtuluşa ve mutluluğa’ erenler bunlardır.”(Nur -24/(52)

***

11~Salât Etmek Günahlara Kefarettir:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurmuştur;
Kim bana bir salâvat getirirse, Allah Teala bu yüzden o kimseye on misli mağfiret eder.”(20)
’Ki O ( Allah), amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve elçisine itaat ederse, artık o en büyük kurtuluşla kurtulmuştur.” (Ahzab/33 (71)

                                                                                                                                   

***
12~Salât Etmek Duanın kabul makamına Erişmesine sebeptir:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) bu konuda şunları buyurdu;
Sizden biriniz Allah’tan bir dilekte bulunduğu zaman evvela O’na, şanına lâyık tarzda hamd-ü sena etsin. Sonra Peygamber ve Âl-i beyti’ne salâvat getirsin. Çünkü, bu sûretle arzusuna daha kolay kavuşur.”(21)

Namazdan sonra veya diğer zamanlarda Allah’a dua edecek kimse;

(Elhamdü lillâhi Rabbil âlemîn essalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn) desin.

Muhammed’e ve onun Âl-i beytine salavat getirilmedikçe, yapılan her dua mahcuptur / perdelidir / engellidir (ilahi kabul huzuruna çıkamaz).” (22)

“Dua eden kimse Peygamber ve Âl-i’ne salât etmedikçe duası perdelenir, dergâh-ı icabete vasıl olmaz.” (23)

“Peygambere salavat getirilinceye kadar her dua kabul edilmeden bekletilir.” (24)

“Bana ve Âl-i beytime salat-ü selam getirmedikçe, dua, Cenab-ı Hakk’a perdelidir.”(25)

***

*
”Allah Teala, Hazreti Peygamber (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ve Ehl-i Beyt’ine salavat getirmemizi ,fıtratımız için güzellik, nefsimiz için temizlik kılmıştır.”

Salavatın Ayet ve hadisi şeriflere göre feyz ve bereketi şudur;

13~ Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e Salât Etmek Allah ve Resulüne Biât Etmektir:

“Kim Resûlullah  (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e salat ile, “Elestu bi Rabbikum? sorusuna verdiği “Kalu bela!” ahdi ve biati üzerinde olduğunu gösterir.”
Rabbimiz;“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ buyurmuştu, Ruhlar Alemindeki Ruhlar da ; ”Evet, (Rabbimizsin’’ demişlerdi.” (Araf/172)

(Ey Resûlüm) de ki: Eğer Allâh’ı sevdiğinizi iddiâ ediyorsanız, bana tâbî olunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı mağfiret buyursun.” (Âl-i İmrân, 31)

‘’Allah’a itaat edin, peygambere de itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.’’( Maide / 92)
*
14~ Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e Salât Etmek Nifakı Giderir:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurmuş;
“Bana salavat getirdiğinizde sesinizi yükseltin. Çünkü salavat getirirken sesi yükseltmek, nifakı giderir.”(26)
*
15~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e Salât Etmek Günahların Bağışlanmasına Sebeptir:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurdu:
Bana çok salâvat getiriniz, bana salâvatınız, günahınızın bağışlanmasına sebep olur. Derece ve vesile isteyiniz. Çünkü Rabbim katında benim vesilem sizin için şefaattir.” (27)

Bana salâtınız, sizin için zekattır.” (28)
*
16~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e Salât Etmek Esenliğe Sebep Olur:

“Ona ‘esenlik ve barış (selam) la’ girin. Bu, ebedilik günüdür.“( Kaf/ 34)

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
Kim bana bir defa salavat getirirse, Allah Teala esenlik kapısını onun yüzüne açar.”(29)

’Şu halde Allah’a, O’nun Resûlü’ne ve indirdiğimiz nur (Kur’an) a iman edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Tegabün / 8)
*
17~ Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e ( Salât Etmek Rahmete Nail Olmaktır:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
Kim bana bir defa salât ederse, bu sebeple Allah Teâlâ da ona on misli merhamet eder.(30)

*

Emir’ül Müminin Hazreti Ali (a.s), Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) vefat ettikten sonra okuduğu hutbede şöyle buyurdu:

Şahadeteyni söylemekle cennete girersiniz; Resûlullah (s.a.s.)’e salavat getirmekle rahmete erişirsiniz. Öyleyse Peygamberinize çok salavat getirin; şüphesiz Allah ve melekleri ona salat etmekteler; ey imam edenler, siz de ona salat ve selam edin.

*

‘’Ey iman edenler, Allah’tan sakınıp-korkun ve O’nun elçisine iman edin, size Kendi rahmetinden iki kat (güzel karşılık) versin. Size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur kılsın ve size mağfiret etsin. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.’’ ( Hadid / 28)

***
18~ Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e Salât Etmek Fakirlikten Kurtulmaktır:

Resûlullah(sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) buyurdu:
“Allah’ı çok anmak ve bana salavat getirmek, fakirliği giderir.”
‘’Bana salavat getirin. Çünkü bana getirdiğiniz salavatlar berekete sebeptir.”(31)
”Gayesini gerçekleştirmede zorluğa düşen kimse, bana çokça salât-ü selâm göndersin. Gerçekte salâtü selâm rızkın çoğalması sıkıntıların ve müşküllerin çözülmesi için vesiledir’‘(32)
*
19~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e Salât Etmek Unutulanı Hatırlatır:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
‘’Bir kimse bir söz söylemek isteyip de unutsa, bana salât okusun. Zirâ bana salâtında sözü için halef vardır. Umulur ki, onu hatırlar.” “Bir şeyi unuttuğunuzda bana salavat getirin, zira bana salavat getirmek, onu hatırlamanıza sebep olur .’’ (33)
*
20~ Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e  Salât Etmek Günahların Bağışlanmasına vesiledir:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ’e salavat getirildiği zaman;
İşte o zaman Allah senin bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını da bağışlar.”(Fetih /2)

Namazı kılın, zekâtı verin ve Peygamber’e de itaat edin; umulur ki, bu sâyede ilâhî merhamete nâil olursunuz.” (en-Nûr/ 56)

‘’Ve bilin ki Allah’ın Resûlü içinizdedir. Eğer o, size birçok işlerde uysaydı, elbette sıkıntıya düşerdiniz. Ancak Allah size imanı sevdirdi, onu kalplerinizde süsleyip-çekici kıldı ve size inkarı, fıskı ve isyanı çirkin gösterdi. İşte onlar, doğru yolu bulmuş (irşad) olanlardır.’’ (Hucurat / 7)

‘’Şüphesiz Biz elçilerimize ve iman edenlere, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz. ” (Mü’min/51)

Bana çok salâvat getiriniz, bana getireceğiniz salâvatlarınız, günahlarınızın bağışlanmasına sebep olur.(Bana) derece ve vesileyi isteyin, çünkü Rabb’im katında benim vesilem sizin için şefaattir.” (34)
***
21~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e  Salât Etmek Sıratta Nur Olmasına Vesiledir:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) buyurdu:
“Bana salavat getirmek sıratın nurudur .(35

”Sıratta nuru olan, cehennem ehlinden olmayacaktır. (36)

“Bana çok salavat getirin çünkü bana salavat getirmek kabirde, sırat köprüsünde ve cennette nurdur.” (37)

*
22~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e  Salât Etmek Cehennem Ateşinden Kurtulmaktır:

Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kim bana bir salâvat getirirse Allah Teala bu yüzden o kimseye on misli mağfiret eder”(38)

‘’Allah’a ve O’nun Resulü’ne iman edersiniz, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda mücadele edersiniz. Bu, sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz.’’ (Saff / 11)
***
23~Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e Salâtu Selam Etmek Rabbimizin bize Emridir:

Bunun delili şu ayeti kerimedir:

‘’Ey insanlar! Allah’a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah’ı tespih edesiniz diye (Peygamber’i gönderdik.) ( Fetih / (48) -9)

***
24- Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e Namazın sonunda Salât Okumayanın (Salli -Barik) Namazı Kabul Değildir:

‘’Hazreti Peygamber (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e salavat getirmeyenin namazı batıldır.
Salâvatın farz olduğunun delili ayetteki ”Nebiye salât edin” ”emridir. (Ahzab/56)
***

SELATU SELAM  RESULLLAH (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e NASIL ULAŞIR?

 Resullullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)‘e Salâtu selâmın nasıl ulaştığının  örneklerinden birisi de yaşanmış şu hadisedir;

  Allah Resûlü (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) dîn-i mübîni yaymak ve öğretmek maksadıyla  kabîlelere  sahabilerden muallimler gönderirdi.
Gönderdiği bazı muallimler henüz iman etmemiş müşrikler tarafından ihânete uğradılar.

Bunlardan biri de Recî Vakâsı’dır Olay şöyle gerçekleşmiştir.:

Adal ve Kare kabîleleri Allah Resûlü (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ’den İslâm’ı öğretecek muallimler istedi.
Resûlullâh (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) onlara  on kişilik bir heyet gönderdi.
Kâfile, Recî mevki’ine varınca müşrikler tarafından tuzağa düşürüldüler.

Çarpışma sonunda sekiz sahâbi şehid edildi.

Sağ kalan iki sahâbi de esir alınıp Mekkeli müşriklere teslim edildi.

Esir edilen sahâbîler, Hazreti Zeyd (r.a.)  ve Hazreti Hubeyb (r.a.)  idi, İkisi de zalim müşrikler tarafından şehid edildi.

***

Müriklerin lideri Ebu Süfyan Sahabileri Şehid etmeden önce Hazreti Zeyd’e sordu.
–Hayatının kurtulmasına mukâbil, şimdi senin yerinde Muhammed’in olmasını ister miydin?

Hazreti Zeyd  bu suâli soran Ebû Süfyan’a acıyarak baktı ve:
–Benim, çoluk-çocuğumun arasında olup Peygamberimin burada olmasını istemek şöyle dursun, O’nun ayağına diken batmasına bile aslâ gönlüm râzı olmaz. dedi.

Ebû Süfyan bu muhabbet karşısında dondu kaldı:
–Hayret doğrusu!” dedi. “–Ben, dünyada Muhammed’in ashâbının O’nu sevdiği kadar, birbirini seven iki kişi  daha görmedim.

Sonra Ebu Süfyan Hazreti Hubeyb (r.a.)’ın yanına geldi.
O’na, dîninden vazgeçerse kurtulabileceğini söylediler.

Hazreti Hubeyb (r.a.)
Dünyayı verseniz bile dînimden dönmem! dedi.
Hazreti Zeyd  (r.a.)’a Hazreti Hubeyb (r.a.)’a  sorduklarını  sordular ve ondanda aynı cevabı aldılar.

*
Hazreti Hubeyb’in ise şehîd edilmeden evvel bir tek arzusu vardı:
Hazret-i Peygamber (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ’e  muhabbetle selâm göndermek!..”

***

Lâkin kiminle gönderebilirdi ki! yanında selamını gönderebileceği bir tek Müslüman yoktu! .

Gözlerini mahzun bir şekilde semâya kaldırdı ve ilticâ hâlinde şöyle :
–Allâh’ım! Burada selâmımı Resûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e ulaştıracak kimse yok. O’na selâmımı Sen ulaştır!” dedi.

***

Alemlerin Rabbi Olan Allah’ın emriyle O sırada ashâbıyla Medine’de oturmakta olan Allah Resûlü (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’e   Hazreti Hubeyb’in (r.a.) selâmı ulaştı.

Allah Resûlü (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ;
“Ve aleyhisselâm ” dedi.
Ashâb-ı Kiram bunu duyunca, hayretle:
–Yâ Rasûlallâh! Kimin selâmına karşılık verdiniz?” diye sorunca:

Allah Resûlü (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ;
“–Kardeşiniz Hubeyb’in selâmına.” dedi.

Nihâyet Ebu Süfyan ve müşrikler her iki sahâbîyi de ağır işkenceler altında şehid ettiler.
Şehid edilirken Hazeti Hubeyb’in son söylediği sözlerden biride şuydu:

Müslüman olarak öldükten sonra, şöyle veya böyle ölmek, ne gam!..” (39)
*
Allah Resûlü (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) :
‘’Müslümanın her gün salât etme sorumluluğu vardır’’ Buyurduğu zaman;

Bir adam Rasûlallâh (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ‘e gelip, salâtı kastederek ;
‘’-Bize ne kadar da ağır bir şey getirdin’’ dedi.
Resûlullah (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) şöyle buyurdu;
Mârufu emretmen salât, münkerden sakındırman salât, zayıf  birinin yükünü kaldırman salât, yolda eziyet veren bir şeyi kaldırman salât, namaza (sâlat’a) her adımın senin için salâttır” buyurdu. (40)
****
Peygamberimiz (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ümmetinden adını duyduğu halde O’na salavat getirmeyen nasipsiz ve vefasızlara;

Yanında ben zikrolunduğum zaman üzerime salât etmeyen kişinin burnu yere sürtülsün.”buyurmuştur. (41)

Fakat ne yazık ki dünyamızda, bu manevî lütuftan nasibi olmayanlar ve bunu idrak etmekten yoksun, kalpleri kararmış gözleri perdelenmiş düşmanlık yaparak cehennemdeki yerlerini hazırlayan nasipsiz, müşrik ve bedbahtlar da var olmuştur.

Bunu delili de şu ayeti kerimelerdir:

‘’Böylece her peygambere, insan ve cin şeytanlarından bir düşman kıldık. Onlardan bazısı bazısını aldatmak için yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapmazlardı. Öyleyse onları yalan olarak düzmekte olduklarıyla baş başa bırak.’’ (En’am /112 )

’İçlerinden Peygamberi incitenler ve: “O (her sözü dinleyen) bir kulaktır” diyenler vardır. De ki: “O sizin için bir hayır kulağıdır. Allah’a iman eder, mü’minlere inanıp-güvenir ve sizden iman edenler için bir rahmettir. Allah’ın elçisine eziyet edenler… Onlar için acı bir azap vardır.(Tevbe / 61)

***

Batı’da sekülerleşme sonucu vahyî- peygamberli dinin, deistik- peygambersiz  dine dönüştürülmesi sonucu İslâm’ın da aynı akıbete uğratılarak Resûllah’ın faziletlerini ,hadislerini, sünnetlerini  en sonunda da ‘’ O bir postacıydı  görevini yaptı gitti’’ kendisini de inkar ve red ile  “Peygambersiz Din”e varmak isteyenlerde art niyet ve islama düşmanlık yatmaktadır.

***

Peygambere iman ve itaat, Allah iman ve itaatdır.

Peygamberi ve sünnetini inkar eden İslam Dairesinden çıkmıştır.

’Hazreti.Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem)’in olmadığı bir  İslâm”, İslâm olmaktan çıkmış İslâm demektir.

***

‘’ Rasûlüm! İşte böylece biz, yalnızca senin için değil, her pey­gam­ber için günaha boğulmuş inkârcı suçlulardan düşmanlar kıldık. Bununla birlikte yol gösterici ve yardım edici olarak Rabbin yeter!.( Furkan /(25) 31)

*
Ey Alemlerin Rabbi olan Allah’ım! Efendimiz Hazreti Muhammed (sallalâhu aleyhi ve âlihi ve sellem) ’e kusursuz bir salât, selâm, rahmet, bereket, derece ve vesileyi vermeni ve Makamı Mahmud’a ulaştırmanı diliyoruz.

O Nebi ki! onun hürmetine düğümler çözülür, sıkıntılar ve belalar onun hürmetine açılıp dağılır, hacet ve ihtiyaçlar onun hürmeti yerine getirilir, Maksatlara O’nun hürmetiyle ulaşılır, güzel sonuçlar O’nun hürmetiyle elde edilir, O’nun şerefli yüzü hürmetine bulutlardaki yağmur istenilir.

Allah’ım, onun Âl-i ne ve Ehl-i Beytine, ashabına da her göz kırpacak kadar zamanda (her an, her saniye) her nefes alacak zamanda sana malum olan varlıklar adedince salât eyle, Rahmet eyle , bizlere de. Amin.

Cesim ZEYDANLI – 17-05-2025 ANKARA

ULUSLARARASI EHL-İ BEYT ARAŞTIRMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Dipnot:
1~ (İmam Zeyd b. Ali (a.s.)- El Mecmû’u’l-Fıkhî ), (Buhârî, Enbiya,10; Da’avat, 31, 32; Müslim, Salat, 65, 66, 69)
2~ (İbn Hacer el- Mekki, es-Savaik’ul-Muhrika, s.87).
3~ ( Ebu Davud, Salat, 207 ) ( Nesaî, cuma 5, 45) ;( İbn Mâce, cenâiz, 65); ( Ahmed b. Hanbel, IV, 8)

Peygamberlerin bedenlerinin bozulmadan muhâfaza edildiğine dâir birtakım canlı müşâhedeler de olmuştur. Yakın tarihimizde Diyarbakır Ovası’nın mühim bir kısmını sulayan Dicle Barajı inşâ edilirken, türbeleri su altında kalacağı için Hazret-i Elyesa (a.s.) ile onun halefi ve amcazâdesi olan
Hazret-i Zülkifl (a.s.) ’ın kabirleri nakledilmiştir. Nakil esnâsında bu iki peygamberin 3.200 yıllık- kabirleri açılmış, naaşları alınıp yakında bulunan bir tepede yaptırılan yeni mezarlarına taşınmıştır. Nakl-i kubûr hâdisesini gerçekleştirenlerin canlı şâhitlikleriyle de sâbit olduğu üzere, her iki peygamberin cesetlerinin de diriymiş gibi durmakta olduğu görülmüştür.

4~ (Beyhakî,Şuab II, 215)
5~ ( Tirmizî, Deavât 65 )
6~( Tirmizî, Vitr 21 )
7~ (Tirmizî, Deavât, 8/3380)
8~ (Nesâî, Sehv 55)
9~ (Müstedrek, 2:456, no. 3576.)
10~ (Beyhakî, Şuabu’l-Îmân, III, 212)
11~ (Süneni Ebu Davud Terceme ve Şerhi c:4, s:126-127)

12~ (Sahih-i Müslim, c. 1, h. 70.)
13~(İmam Ahmed)
14~ (Es-Siracü’l-Münir, Beyhakî)
15~ (Cemal’ül-Üsbû’, s. 242)
16~ (Camiussağir – 5032) (İbn-i Adiyy)
17~ (Tirmizî, Vitir 21) (Cami’ul-Ahbar, s. 67, f. 28, h. 6.)
18~ (Tirmizî, vitr/ 21)
19~ (Hâkim, Beyhâki)
20~ (Müslim, Salât, 70)
21~ (Taberânî, İbn. Mes’ud’dan)
22~ Heysemi, bu hadisin senedinin sahih olduğunu belirtmiştir.(bk. Mecmau’z-Zevaid, h. no.17278)
23~ (Taberânî, İbn. Mes’ud’dan)
24~(Deylemi)
25~(Taberani, İbni Mesud’dan riv.)

26~ (Sevab’ul-A’mal, s. 190.)
27~ (İslâmda Helâller ve Harâmlar (İbn-i Hacer El-Heytemi), Cild 1, Hadîs No: 642, s. 314. )
28~ (Ahmet Davudoğlu, Tibyan Tefsiri, c.3, s.460, Akpınar Yayınevi)
29~ (Bihar’ul-Envar, c. 94, s. 54, h. 22.)
30~ (Tirmizî, Vitir, 21/485.; Ebû Dâvûd, Vitir, 26/1530; Nesâî, Ezân, 37/676; Sehv, 55/1294)
31~ (İbn-i Ebi Şeybe) 32~ (Kenzü’l-İrfan Hadis No:17)

32~(Kenzü’l-İrfan Hadis No:17)
33~ (Râmûz-ul Ehâdîs, Hadîs No: 4969.)

34~ (Tirmizi Kıyamet:23)

35~ (İhyâu’Ulumi’d-Din c.1Hadis No:551)

36~ (Muhtarü’l ehadisin Nebeviye NO:719 s.396)
37~( İhyâu’Ulumi’d-Din c.1.Hadis No:551 s.507)
38~ (Müslim Salât-70)

39~ (Sünen-i İbn-i Mace, Taharet Kitabı, Ma Câe Fî Tesmiyet’il-Vuzu Babı, 1/143, 400. hadis.)

40~ ( Buhârî, Megâzî, 10; Vâkıdî, Megâzî, s. 280-281)
41~ (Tirmizi, Deavât, 100)

Not. Kaynak gösterilmeden izinsiz kullanılamaz. :5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca eser sahibi, telif hakkı kapsamında; manevi ve mali haklara sahiptir