“Ahıskalı Atasözü: “Unutulanlar unutanları asla unutmazlar…”
“Doğu Türkistan’da yaşatılanlar “bir sloganla, pankartla, günlük haber bülteninde ya da sosyal medyadan paylaşımlarla anlatılıp, daha sonra tarihe karışacak kadar küçük bir mevzu değildir. Oradaki her bir insan ‘yaşam hakkına’ sahiptir. Tarihi, kültürü, milleti, dini, şerefi, haysiyeti, onuru, kimliği ve mukaddesleri hiçe sayılan, aziz Uygur Türklerinin birlikte yaşam mücadelesi verdiği ya da veremediği bölgenin adıdır “Doğu Türkistan.” Yalnızca kandaş ya da kardeş olmak mevzu bahis değil; herşeyden önce insanlık vazifemiz olarak görüyorum orada yaşanılan, yaşatılanlarla bilfiil alakadar olmayı. Tüm bu hadiselere umursamaz bir tavırla dünyanın gözünü kapatması sadece kendisine gece yapar. Çin devleti tarafından alenen, açık bir şekilde yapılan zulüm, türlü türlü işkence ve acılarla insan hakları çiğnenmiştir. Bunu görmezden gelmek, insan ve insanlık ayıbıdır. Hiçbir ülke teknolojik, ticari, maddi ya da herhangi bir şekilde gelişip, gücü eline aldığında; orada yaşayan ve kendinden olmayan, diğer insanlar üzerinde baskı yaparak; üstünlük kurma, ötekileştirme, ayırma, insanlık dışı kötü muameleyle davranma hakkına sahip değildir. Ülke sadece kendi sınırını değil, insanlığın da sınırını aşmıştır. Dünyanın neresinde olursa olsun “bir insan, bir yaşam, bir hak” katledilemez. Her insanın “insan gibi” yaşama hakkı vardır. Dünya bu zulme sessiz kalıp; üç maymunu oynasada birgün mutlaka gerçekler görünecek, doğrular duyulacak, suçlular bilinecek ve hakikat susmayacaktır.
FATMA MELİKE TAT